27 Nisan 2011 Çarşamba

bilgisayarınızın ayarlarıyla oynamayın, sorun sizden kaynaklanmıyor!..

bataklık kurbaasının uzay yolu macerası

..
bir sabah buzdolabındaki yatağından zıplayarak uyanbizim bataklık kurbaası..
kaynayan tencerenin içindeki görüntüsü gözlerinin önünden gitmiyordu,
gördüğü kabusun gerçek olmadığını anlayınca bir an rahatladı ama bu durum fazla uzun sürmedi
çünkü küresel ısınma, mevsimlerin sapıtması, el nino, eksen kayması.. buzdolabının ısı ayarını değiştirmeyi unutması ve mevsim normallerinin üzerinde geçen gece
sonuç kabus..
 kendini toparlayıp buzdolabının kapısını aralayıp çıktı, bir şok daha..
bambaşka bir dünya, hiç birşey tanıdık değil..

kendi dünyasına dönmenin yolunu bulmak için etrafta dolanmaca,
yeni edindiği süper güçleri keşfetmece,
yeni arkadaşlarla tanışmaca..
 diyar diyar uçmaca, dereler-tepeler geçmece, okyanuslar aşmaca ve hatta poseidonla savaşmaca..
 karanlık güçlerce hapsedilmece, demir pençe tarafından kurtarılmaca,
kaçışmaca ve tek kişilik ışınlanma makineleri,
çok kişilik kişilik değiştiren ışınlanma makinesi bulmaca..
 deja vu..
gene buzdolabındaki ya ta ğın da gözlerini açar bizim kurbaa,
dudaklarından dökünlen bir cümle söz "kim lan bu erol egemen"...

26 Nisan 2011 Salı

kim lan bu erol egemen

....
-çok yalnızım yaa...

-sen ne diyosun ya ben dün ölüyorum sandım yalnızlıktan...

25 Nisan 2011 Pazartesi

K7

pek çok kez aynı duyguları yaşadım nüanslarla,
her biri için farklı şeyler mi karalamak gerek ya da yapmak..
hayat herkes için farklı mı sanıyorsunuz,
boşluklar, cennetler, cehennemler herkes için kendince...



19 Nisan 2011 Salı

K5 "kuş kondu"

hayat bazen dalga geçer
ama anlayana (sen ne kadar kuş kondursanda)..

ayrıca hayat bazen zordur,
bazense mor ama çoğu zmn kor durur     :))))

18 Nisan 2011 Pazartesi

derler benim adıma woodoo

ışık korkutur beni çoğu zmn,
saklanırım gölgemin ardına
öperim korusunlar diye kağıt bebeklerimi..
ısınırım alewinde yaktığım mumumun,
ışıklar kırpışır gecelerimde
şafak söker,
ben uyurum..

16 Nisan 2011 Cumartesi

zamparanın cuma gecesi

Bütün hafta şıftır şıftır çalıştıktan sonra gelmiş cuma gecesi,
bizim kurbağa atmış kendini her zmn gittiği bara..
içmiş, içmiş kesmiş kızları barda,
gitmiş yanlarına kırıştırmış bir çoğuyla (sanırsınız kaybedenler klübünün şubesi)..
bu arada mekanda krallar gibi karşılanırmış bizim kurbaamız...
şömine başında poz wermece,
dj kabininden kur yaptığı kızlara istek parçalar çalmaca..
bizimkinin kafa güzel ama kızlar kafasındanda güzel..
o kadar içtikten sonra tabiki ihtiyaç molası..
fakat döndüğünde hiç kız kalmamaca,
olmuş kafa bi dünya,
o kadar shut ın üstüne bide birayla cila 
işler kesat, gecenin sonunda gene hüsran...

14 Nisan 2011 Perşembe

hem varmış hem yokmuş

Bir varmıııış, bir yokmuş
zamanın birinde teşvikiye'de bir ofiste çalışan bir kurbaa varmış..
Bu kurbaa bir tencerede pişirilme korkusundan buzdolabında uyurmuş,
uyanır uyanmazda mutfağa hoplaya zıplaya koşup sahanda yumurta yaparmış ama pek güzel yaparmış..
E üstünede tabiki bi türk kahvesi pek güzel gidermiş,
sonrada iş tabi..
it ciymiş, küçükmüş, ahşaptanmış pek şirin bir seside varmış,
mış mış mış mış
işte böyle bişimiş...

13 Nisan 2011 Çarşamba

hayatın renkleri

Hayatı nasıl gördüğün nerden baktığına göre değişir,
durduğun yeri değiştirip rengini seçebilirsin!..

10 Nisan 2011 Pazar

barın_mak

...
insanlığın bittiği yerde,
aslında orada olmayı hiç hak etmedikleri halde
oradalar..
...
suratlardaki hep aynı bakışlar,
işte orası kendimi kaybettiğim yer..

7 Nisan 2011 Perşembe

10 dk. mola..

arakhne'nin pabuçları buradaydı,
voodoo kız we kağıt bebekleriyle tanışacaksınız,
küdamlar war daha :)
hepsi pek yakında burada...
Jenny Holzer, Wanås Wall, 2002
Courtesy the artist.
Photo: Erik Karlsson

arakhne'yi öp, pabuçları parlat!

pabuçları parladıkça
bacaklarındaki kıllar uzadı,
ayaklarına dolandı,
yürüyemez oldu,
_onlar_ kirlendi,
arakhne öldü..
arkadan öne;
13, 23, 21, 21
bilirdi masalların en güzellerini,
örerdi kazakların en sıcak tutanını
sewerdi bir erkeği deli gibi...

4 çift ayakkabı..

arakhne'nin pabuçları
arakhne çok sewerdi kırmızı pabuçlarını
ama boyaması çok uzun sürerdi..

6 Nisan 2011 Çarşamba

kırmızı iskarpinler

....
giydi iskarpinlerini kıllı bacaklarına,
başladı dans etmeye
fakat ne kadar sewerse sewsin onları,
yetmedi kırmızı iskarpinler 
dans ettirmeye onu!..

5 Nisan 2011 Salı

kimin ki..

kaleminin ucundaki arakhne'yi gördü,
öptü onu hayallerindeki prens olsun diye,
fakat o oldu arakhne'nin hayallerindeki "K"aradul..
artık yapacak başka şey yoktu,
sewiştiler we...

K ' yı beklerken

böce"K"ler
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...