George Orson Welles' in sesiyle gözlerimizin önünden kayan yazı okunur
"
bu hikayede gördüğünüz karakterlerin hepsi gerçek olup, olaylar hiçbir hayal öğesi barındırmaz
"
der ve hikaye başlar..
kızıl ejder katlettin susam sokağında dehşet saçarken kısa sürede ünü tüm dünyayı sardı, haber son çare olarak iyilerin dostu - kötülerin korkulu rüyası süper kahramanımız bataklık kurbaasına "susam sokağının karanlık gecelerinin kabusu" olarak ulaştırıldı çünkü insanlığı bu korkunç canavarın pençesinden sadece o kurtarabilirdi..
fakat susam sokağı sadece efsanelerde geçen bir yer değil miydi, oraya nasıl gidecekti, gerçek miydi yoksa..
yere bir 3gen çizse şimşekli gecede ulaşmasını sağlar mıydı acaba..
koyuldu sonunda yola..
şaaa_şırdım yo_lumu kaaaa_ran_lık_taaaaaaaaaa
ba_na söy_ler_mi_si_nizzzzzzzz
nasıl gidilir susam sokağınaaaaaa..
çek çek kü_rek_lerii ma_vi nehir_deeee
neşeli mutlu bilmemne çıkar
hayatın tadınııııı..
lay lay lay laaaayyyyyyyyyyy
bir kız indi dağdan döne döneeee..
3 tür benim uğurlu sayım,
3 ü duyuncaa döner başımm
1 - 2 - 3 1 - 2 - 3 derken
mutluluktan döner başıııımmmmmm
sayallııııımmmmmmm
konuşmuşlar, paylaşmışlar..
tek derdi meğerse katlettinin açlığıymış,
etraftakileri korkutansa karnından çıkan gurultular..
aslında ortada problem yokmuş..
not:
otoz olmak sarsıcıydı,
gırksa ölümcül olmalı..
33 e adım atarken kızıl ejderle ben, kendimi dinlerken
belki bir sonraki bölümde ne kullandığımı söylerim :]
bir sonraki bölümün adı "kurbaa yumurtasıyla omlet hayatlar" :)))
sabırsızlıkla bekliyoruz_nice otozlara,gırklara,ellülere hatta dalyalara :)))
YanıtlaSil