5 Ekim 2012 Cuma

Lykia yolunda..

sonunda tatili geldi bizim kurbaanın, atladı atına uçtu kaş'a..
en sewdiği şey alışveriş,
çarşıda keçiboynuzu ararken karşılaştı ulu benekli sarı kurbaayla,
ulu kurbaa onu tiyatronun eteklerine yolladı,
aradığı şeyin yerini yalnız yanlız ot bilebilirdi..
yanlız ot fısıldadı..
-fıs-fıs-fıssss  lykia yolunda fıs..
Lykia yolunda koyuldu, dere tepe düz gitti..
yol sıradışı pek çok sürprizle doluydu..
şekerleme yapmak için üzerine çıktığı ağaç sardı bizim kurbaayı,
iddiasına göre tenleri uyuşuyormuş pek..
sıktı sıktı bizim kurbağayı ve çıkardı içindeki sırrı.. Kökleriyle aldığı sırrı yanındaki kuyuya verdi, kuyu rüzgarla keçilere fısıldadı sırrı..
sırrının heryere yayıldığını duyan midas çok sinirlendi ve lanetledi pörtlek kuurbaayı..
en az, üzerinde kilometrelerdir yürüdüğü kayaların kraterlerinin derinliğinde gözleri olan bir kurbaa gördü we o an anladı "o"ydu..lahidin içine sıçrayıp o'nu öptü we üzerindeki büyü bozulan pörtlek kurbaa canlandı..birlikte yola koyuldular..
sudoku çözüp beyin jimnastiği yaptılar..
kuyu,
içinde suyu,
suyun içendeki kurbaa dağa kaçar..
kızgın topraklardan serin sulara,
kaptanı köpek olan tekneyle
deniz-güneş
vik vik
birlikte sonsuza dek mutlu yaşayacaklarını umdular
mutlu son..
-THE END-
en kötü hikayem
bitmemiş olmaması önemli değil,
olmamış olması kötü.. 
yanlış sıralama, eksik anlatım
üstünde çalışacağım yawaş yawaş değişmeli...

vem vet - lisa ekdahl



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...